İHBİR HAKKINDA

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Mart 1940’ta İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği altında çalışmaya başlayan ilk alt kuruluştur. Birliğimiz sektörü, Türkiye genelindeki 7 farklı Genel Sekreterlik çatısı altında faaliyet göstermektedir. Sektör çoğunlukla işlenmiş tarım ürünlerini içermekle beraber Uluslararası Gıda Standartları ve Türk Gıda Kodeksi beklentilerini karşılayan bir üretim sürecine sahiptir.

Sektörümüz içerisinde başlıca hububat, bakliyat, şekerleme, değirmencilik ürünleri, yağlı tohumlar, kahve ürünleri, baharatlar vb. ürünleri bulunmaktadır. 2023 yılı için 13,7 milyar dolarlık ihracat hedefi koyan Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörü TİM’in (Türkiye İhracatçılar Meclisi) sektörel sınıflandırmasına göre ihracat değerleri açısından tarım kategorisindeki en büyük alt sektör konumundadır. Sektörün en çok ihracatı gerçekleştirilen ürünleri arasında pastacılık ürünleri, değirmencilik ürünleri, kakaolu mamuller, şeker ve şeker mamulleri, diğer gıda müstahzarları, bakliyat ürünleri, bitkisel yağlar ve hububat bulunmaktadır. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin ana faaliyeti Ticaret Bakanlığı tarafından tasarlanan ihracat prosedürü kural ve düzenlemelerini uygulamaktır. İHBİR’in başlıca görevleri arasında yurtdışına ticaret heyetleri düzenleyerek ve potansiyel satın almacıları bir araya getirerek Özel Nitelikli veya Stratejik Alım Heyeti Organizasyonları ve B2B toplantıları düzenleyerek ihracatçıların yeni pazarlara ulaşmasına yardımcı olmak, motive etmek ve yönlendirmek için hizmet vermektir.

Ayrıca İHBİR üye ihracatçılarını gelecekteki gelişmelere hazırlamak ve firmaların ihracatlarını artırmaya, ürünlerinin kalitesini yükseltmeye yardımcı olmak adına çalışmaktadır. Bu amaçla İHBİR, üye firmalarının markalaşma ve üretim çeşitliliğini artırmasında teşvik edici çalışma ve araştırma faaliyetleri düzenlemektedir. Ve son olarak İHBİR, ithalatçı ülkelerin talepleri doğrultusunda ihracatçılarımızı yönlendirerek, ihracatçılarımızın sektörel sorunlarını değerlendirerek ve T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından verilen görevleri yerine getirerek ihracatımızı artırmayı hedeflemektedir.

GENEL SEKRETERLİK VE BİRLİKLER

1940 yılında İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar İhracatçı Birlikleri’nin kuruluşu ile faaliyetine başlayan İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği (IEA), Ticaret Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. İstanbul İhracatçı Birlikleri çatısı altında yedi farklı sektörde faaliyet gösteren yedi birlik bulunmaktadır.

Bu Birlikler:

İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği
İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği
İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği
İstanbul Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği
İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği
İstanbul Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği

İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’nin ana faaliyeti Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen ihracat kanun ve düzenlemelerini uygulamaktır. Ayrıca, Genel Sekreterlik, ihracatçılara yeni pazarlara ulaşmaları için yardımcı olmak, motive etmek ve yönlendirmek, ihracatçıları yeni gelişmelere hazırlamak ve satışlarını artırmanın yanı sıra ürünlerinin kalitesini yükseltmek için de hizmet vermektedir. Genel Sekreterliğin görev ve işlevlerinden bazıları, Türkiye’nin üretim ve ihracat potansiyelini ithalatçı ülkelerin gereklilikleriyle uyumlu hale getirmek amacıyla araştırma faaliyetleri düzenlemek, kurs ve seminerler organize etmek, yurtdışına ticari heyet-gezi düzenlemek, fuarlar düzenlemek ve katılım sağlamak, ve Ticaret Bakanlığı tarafından verilen diğer görevleri gerçekleştirmektir. Ayrıca Genel Sekreterlik, ticaret akımlarındaki değişiklikleri iletmekte ve ihracatçıları dış pazarlardaki güncel gelişmeler hakkında bilgilendirmektedir.

Genel Sekreterlik, hububat, bakliyat, şekerleme, konserve gıda ve deniz ürünleri, kağıt bazlı ambalaj malzemeleri, mobilya ve benzeri gibi ürünlerin ihracatı ile ilgilenen geniş üye firma yelpazesine sahiptir.

Genel Sekreterliğin temel görevlerinden biri uluslararası fuarlara, Türk firmalarının ulusal katılımını organize etmektir. ISM Uluslararası Şekerleme Fuarı, Chicago / ABD’de Sweets And Snacks Expo Şekerleme Fuarı, Moskova / Rusya Federasyonu’nda Prodexpo Fuarı, Guangzhou / Çin’deki CIFF Çin Uluslararası Mobilya Fuarı, Düsseldorf / Almanya’da PROWEIN Uluslararası Şarap ve Alkollü İçecekler Fuarı, Brüksel / Belçika’daki ESE Avrupa Deniz Ürünleri Fuarı, önümüzdeki yıl Genel Sekreterlik gündeminde yer alan organizasyonlardır.

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Mart 1940’ta kuruldu ve İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği altında faaliyete başlayan ilk alt kuruluştur. Bu sektör, Türkiye genelindeki 7 farklı Genel Sekreterlik çatısı altında faaliyet göstermektedir.

Sektör çoğunlukla işlenmiş tarım ürünlerini içermektedir ve Uluslararası Gıda Standartları ve Türk Gıda Kodeksinin gereksinimlerini karşılayan bir üretim sürecine sahiptir.

2023 yılında 13,7 $ milyar ihracat değerine ulaşmayı hedefleyen Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörü, Türk İhracatçılar Meclisinin sektörel sınıflamasına göre ihracat değerleri ile tarım ürünleri sektöründeki en büyük alt sektördür.

TÜRK ŞEKERLEME VE GIDA SEKTÖRLERİ

Türkiye, dünyada en yüksek şekerleme, çikolata, bisküvi ve kakao ürünlerinde ihracat yapan ilk on altı ülke içerisinde yer almaktadır. Sektördeki sürekli yaşanan gelişmeler sayesinde Türkiye, ürün yelpazesini müşteri ihtiyaçlarına göre başarıyla genişletmiştir.

Hem uluslararası pazarda hem de gelişmekte olan ülkelere yakınlığı nedeniyle, nitelikli ve kalifiye genç nüfusu ile, teknolojiye yaptığı yatırımlar, AB-Katılım müzakereleri sürecindeki attığı adımları ve Avrupa Gümrük Birliği üyeliği ile Türkiye şekerleme endüstrisinin potansiyel kapasitesini yansıtmaktadır.

Türkiye’de şekerleme sektörü istikrarlı bir büyüme sürdürmekte ve özellikle hacim bakımından istikrarlı artışlar görülmektedir. Türkiye’de şekerleme sektörü, ihracatta önemli bir artış kaydederek son yıllarda başarılı olduğunu kanıtlamıştır. Küresel şekerleme ve kakao ürünleri pazarı 2018 yılında 321 milyar dolara ulaşmıştır. Dünya çikolata ve şekerleme ihracatı ürün yelpazesinde büyük bir artışla 159 milyar dolar olup, Türkiye toplam şekerleme ihracatının artışında büyük rol oynamaktadır. Türkiye, 2018 yılında şekerleme ve kakao ürünleri ihracatında 2,9 milyar dolara ulaşmış ve Küresel İhracat içindeki payı % 1,4 olmuştur.

Ülkemiz tarımsal gıda ürünlerinin yatırımı ve üretimi için uygun faktörlere sahiptir. Coğrafi çeşitliliği ve iklim koşullarının uygunluğu nedeniyle, tropik olanlar hariç her türlü meyve ve sebzeyi üretebilmektedir. Global tarım sektöründeki yeni trendlere uyum sağlayarak Türkiye de organik tarım alanına yatırım yapmaktadır. Tarımsal işlerde çağlar boyunca kazanılan deneyim organik tarıma da uyarlanmıştır.

Türk gıda ve içecek endüstrisi, Türk tarım sektörü ve kullanılan su kültürü yönteminin de katkılarıyla çeşitlendirilmiş bir ürün yelpazesine sahiptir. Bu iki sektör tarafından desteklenen Türk şirketleri yiyecek ve içecek üretiminde kullanılan küresel uygulamalar ile iç ve dış pazara sağlıklı, lezzetli ve hijyenik ürünler sunmaktadır. Türk gıda ve içecek endüstrisi dünyanın modern ve çağa uygun sistemlerini kullanmaktadır. Sektör Avrupa Standartlarına tamamen uyum sağlamış ve bu doğrultuda Türk gıda ve içecek endüstrisi son yıllarda yurtiçi ve yurtdışı pazarlarında yüksek büyüme oranlarına ulaşmıştır.

Sonuç olarak, tarım sektörünün üretim miktarının ve üretim sahasının genişlemesine ek olarak, Türkiye’nin coğrafi avantajları, üç tarafının denizlerle çevrelenmesi, canlı tür çeşitliliğinin yüksek oranda olması, işletme kapasitesinin genişliği, Avrupa, Asya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkeleri ile olan ticari ilişkileri, yeni pazarlara girme eğilimi ve bölgedeki hedef pazarlara yakınlığı nedeniyle Türkiye’nin gıda ve içecek sektörü istikrarlı bir büyüme vaat etmektedir.

TÜRKİYE’NİN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Türkiye, iki kıtanın buluştuğu ve Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi gören kavşak noktasındadır. 1996 yılından bu yana Avrupa Gümrük Birliği üyesi olan Türkiye, AB üyelik müzakerelerini 2005 yılı itibariyle başlatmıştır. Dünya Ticaret Örgütü ve Gümrük Birliği’ne üyelik ilişkileri, Türkiye’nin serbest ve adil bir ticaret ortamı yaratan önemli ekonomik katılımlarıdır. Türkiye, 25 ülke ile 18 Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalamış ve yeni anlaşmalar imzalamaya devam etmektedir.

Türkiye, 2018 yılında dünyanın en büyük ekonomileri arasında 19. sırada ve Avrupa Birliği’nde ise 8. sırada yer almıştır. 2010-2017 yılları arasında GSYİH büyümesi ortalama% 7’ye ulaşmıştır. Küresel krizin olumsuz etkilerine rağmen, Türkiye 2016’da % 3 ve 2017’de % 7 büyüme olmak üzere 2016 ve 2017 yıllarında önemli bir ekonomik büyüme performansı göstermiştir. Ekonomi 2000’li yıllardan bu yana hem sanayi hem de hizmet sektörünün performansı ile etkileyici bir hızla büyümektedir. Türkiye Ekonomisinde makroekonomik ve mali istikrar görülürken aynı zamanda gelir seviyeleri de artış göstermiştir. 80’li yılların başlarında Türkiye’nin ekonomik ve ticari politikalarındaki önemli değişimin bir sonucu olarak, dış ticareti artmış ve 2017 yılında neredeyse 391 milyar dolar değerine ulaşmıştır. Ancak 2018 yılı ülke ekonomisinde dış borcun arttığı, para biriminin değer kaybettiği, enflasyonun yükseldiği ve işsizlik nedeniyle % 4,2’ye gerilediği görülmüştür.

1980-2018 yılları arasında Türkiye’nin ihracatı 2,9 milyar ABD dolarından 167,9 milyar doların üzerine çıkmıştır. Küresel ekonomik sorunların olumsuz etkilerine rağmen, Türkiye’nin ihracatı 2018’de 168.1 milyar dolar civarındadır. Türkiye’nin ihracatı, 2018 yılında yıllık % 7.1 artış göstererek tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 168.1 milyar $ ‘a ulaşmış , dış ticaret açığındaki azalma yüzde 28,4 oranında artarak 55 milyar dolara ulaşmış ve ihracatın ithalatı karşılama oranı 2017 yılına göre 8,2 puan artarak yüzde 75,3’e yükselmiştir. Dış ticaret hacmi 2018 yılında yüzde 0,1 oranında hafifçe artarak 391,2 milyar dolara yükselmiştir. 2019 yılında Türkiye 180,6 milyar dolarlık ihracatla tüm zamanların en yüksek seviyesine ikinci kez ulaşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılı sonunda ihracat hedefi 500 milyar dolardır. Türkiye, bu alanda önde gelenler uzmanlar tarafından dünyanın gelişmekte olan ilk on ekonomisinden biri olarak açıkça gösterilmektedir.


Türkiye Hakkında

Türkiye, Asya ve Avrupa arasında coğrafi, kültürel ve ekonomik bir köprü görevi görmektedir. Elverişli ekolojik koşulları ve iklimi sayesinde Türkiye, önemli bir tarım sektörüne sahiptir ve yakın bölgedeki en büyük tarım ürünleri üreticisi ve ihracatçısıdır.


Türkiye’nin Avantajları;

• Avantajlı coğrafi konum,

• Uygun iklim koşulları,

• Büyük pazarlara olan yakınlık

Elverişli coğrafi koşulları ve iklimi ile Türkiye, özellikle tarım ve ilgili endüstriler alanında öncü ülkelerden biri olarak kabul edilmektedir. Neredeyse her çeşit tarım ürününün ihracatındaki artış bu etkileyici konumunu kanıtlamaktadır.


Temel Ekonomik Göstergeler

• Gayri Safi Milli Hasıla (GSMG): 854,3 ABD doları (2018)

• Büyüme oranı: % 2.6 (2018)

• İhracat: 168 milyar dolar (2018) – 180 milyar dolar (2019)

• İthalat: 223 milyar ABD doları (2018)

• Yıl sonu enflasyonu (Tüketici Fiyat Endeksi): % 16.2 (2018)

• İş gücü: 28,6 m. (2018)

• Dış Ticaret Hacmi: 391.2 milyar dolar (2018)